İşletme; Hem işi yapana, hem de işi satın alana hizmet eden, kar amaçlı üretim ya da hizmet vererek kalıcı olmak üzere organize edilen sistemin bütünüdür. İşletmeyi bir bütün olarak ele aldığımızda, hizmet verenin; hizmeti satın alana fayda sağlaması ve tatmin etmesi gerektiği görülüyor. Bu durumda sadece müşteri değil, müşteriye hizmet veren personelin de tatmin olması gerektiği anlaşılıyor. Çünkü işletme hem işi üretene, hem de işi satın alana fayda sağlayan kuruluştur. Hizmetin insan ihtiyaçlarına göre karşılanması ve insana kattığı değerdir fayda..
Personel, işletmelerden nasıl fayda sağlar ?
Personelin aylık olarak aldığı maaş, ödemeyi yapan işletmeden sağladığı faydalardan biridir. İlk bakış da faydalı olarak görülebilir fakat bir işin insana sağlayacağı fayda sadece maaş ile ölçülmesi yeterli değildir. Hizmet sunmak, hizmete aracı olmak ve hizmeti üretmek her yerde ve her koşulda bedel ister. Hizmete aracı olan personel de bu hizmet bedelinin ortaklarıdır. Bu nedenden dolayı her işletme maaş ödemekle yükümlüdür.
İşletmeler, kalıcı ve kaliteli hizmet sunmak, hizmete aracı bulmak ve hizmetin karşılığında da daha fazla para kazanmak için verimli personele ihtiyaçları vardır. Ayrıca hizmet sektörünün en önemli parçası olan personeller, işletmelerin sahip olduğu vizyonu benimseyerek, işletmenin bir parçası haline getirilmelidir. Bunu sağlamak için işletmeler, personellerin motivasyonunu ve hizmete olan inancını artırmanın öneminin farkındadır. Personel faktörünün farkında olan işletmeler, markalaşma yolunda herkes tarafından bilinmektedir. Marka haline gelmiş işletmeler, her geçen gün büyümekte ve vizyonunu genişletmektedir.
Güvenlik (Hizmet) Sektöründe, Marka ve Kurumsal olamayan işletmelerin en büyük faktörü, personel verimsizliğinin nedenlerine karşı şeffaf olamamalarıdır. Personeller, hizmetin kaliteli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlayan işin parçasıdır. Her insan işi neden yaptığını bilmek ister. Bu nedenden dolayı işletmenin, operasyonel amaçları gibi diğer bilgilerde mümkün olduğunca anlaşılır ve şeffaf olmalıdır. Siz onları kurcalamayın, anlayışı şeffaflıktan uzak ve görevini yerine getiren personelin motivasyonunu bozduğu gibi, işletmenin de personeli önemsemediğini gösterir. Bu nedenden dolayı personel işinden soğuyarak verimliliği azalacaktır. Personelleri yeterince bilgilendirmemek ya da şeffaf olmamak bir işletmenin, hizmet kalitesine zarar verebilecek rollerden biridir.
İşletmenin organizasyon şemasına göre “Her şeyi en iyi ben bilirim” düşüncesi, personellerin fikirlerini önemsememe durumu yaratabilir. İnsan, hayatında birileri tarafindan önemsenmek ister. Bu koşuldan bakıldığında personel, şirketi tarafından önemsenmeyi arzu eder. Söyledikleri ciddiye alınmayan ve fikirleri önemsenmeyen personel mutsuz ve saldırgan olur. Personeline söz hakkı vermeyen firmalar hizmet kalitesinde büyük kayıplar yaşarlar. Çünkü yapılan hizmete ek değer katabilecek en önemli unsurlardan biri de görevi yapan kişilerdir. Personeli dinlemeyen ya da fikirlerine saygı duymayan işletmeler, mutsuz çalışma alanı yaratarak, verim almak hususunda hizmet kalitesine büyük zarar verebilecek roller oynar. Hizmetin yerine getirilmesi hususunda aşırı katı ve baskıcı olmak, personel üzerinde tedirginliğe yol açtığı gibi, hata yapmasına sebep verebilecek durumlardır. İnsan sağlığı ve alternatifsiz hassasiyet gerektiren görevler dışında, sonuç odaklı düşünmek ve çalışanı sıkmamak daha sağlıklı bir hizmet verilmesine olanak sağlayacaktır. Personeli düzeltici davranışların sık sık tekrar etmesi, görev alanında bireysel yeteneklerin törpülenmesine neden olmaktadır. Bu gibi durumlarda alternatif yöntemlerin ve söylemlerin sonuçlarını inceleyerek, buna göre düzeltici olmayı tercih etmek personelin verimliliği artıracak faktörlerdir. “Aman kabuğunuzu kırmayın, kendinizi geliştirip başka işlere yoğunlaşmayın, SİZ BİZE LAZIMSINIZ!” anlayışı, personelin kişisel gelişimini adeta baltalamak ve işletmelerin personeli kaybetmemek için geliştirdiği bir durum haline gelmektedir. Personelin görevi ile ilgili olmayan fakat bireysel donanımını artıracak kursa gitmek istediğinde, vardiyalarının düzenlenemediğinden dolayı hayır cevabı alması, bir personelin kişisel gelişimini engellemenin, bencillik dışında kabul edilebilir bir açıklaması olamaz. Personelin özel hayatına ve özel ihtiyaçlarına kadar müdahale eden, personele asla taviz tanımayan işletmeler mutsuzluğun senaristleri gibidir. Böyle bir tabloda personelin görevine sadık ve sahiplenme duygusunu ortadan kaldırması işletmeler tarafından rolü büyüktür. Hizmet kalitesini artırmak için görevini iyi yapan personelin, rutine bağlayan ve standart personelden farklı olması gerekmektedir. Ödüllendirme sistemini geliştirerek ve ödüllendirilmenin en etkili yöntemlerinden biri terfi almak ve yetkilendirilmektir. Personelden daha fazla verim almak için motivasyonunu artırmak yerine, onların hatalarını bulmak için emek harcamak ve cezalandırmak tek başına yeterli bir sebeptir. Personel görevini sevdiği için değil de tehditlere karşı kendini güvence altına almak için yapıyorsa, hizmet görüntüden ibaret olacaktır. Personeli kariyer imkanı sunmayan ve başarıyı ödüllendirmeyen işletmeler adeta mutsuzluk yuvasıdır. Bu gibi işletmelerde personelin motivasyonu artıracak faktörler hakkında bahsetmek söz konusu değildir.
Belirsizlikler her zaman personel için soru işaretlerinin ortaya çıkmasına ve kendi arasında vesveseye sebep olabileceği gibi, yanlış yorumlayarak kendi iç huzursuzluğuna neden olabilir. İşletmenin, hizmet karşılığında personel maaşlarını sürekli geciktirmesi, otoritesinin yitirmesine ve çalışanını zor durumda bırakmasından dolayı verimsizliğe sebep olacaktır. Özellikle hizmet sektöründe görevli personelin sabit maaşlar ile geçindiği göz önüne alınırsa, aylık harcamalarını maaş gününe göre planlamakta ve ödemelerini maaş gününe göre endekslemektedir. İşletmelerin belirlediği maaş gününde, maaşını alamayan personel maddi zorluklar yaşamaktadır. Ayrıca maaş gecikmesi ayrı bir problem iken, işletmenin maaş ödemelerinin ne kadar zaman gecikeceği ile ilgili her hangi bir açıklama yapmaması apayrı bir problemdir. Maaşlarının gecikmesinden dolayı personelin özel yaşamında problemler ortaya çıkıyor ise işletmesine ve hizmet verdiği yere karşı güvensiz hissetmesine, dikkatinin dağılmasına neden olacaktır. Maaş ödemelerinin sürekli geciktiren işletmeler, güvensizlik yaratacağı için hiçbir personel geleceğini riske atmak istemeyecektir. Bu durumda işletmenin vizyonuna ortak edilemeyen bir personelden, iyi çalışmasını ve sadakatli olmasını beklemek, işi sahiplenmesini istemek hayal kurmaktan başka bir anlam ifade etmez.
Güvenlik sektöründe personel sirkülasyonunu zirvede tutmak istiyorsak, verimsiz görev alanı yaratarak, sürekli yeni personeli tercih edip ek maliyetler oluşturmak ve işletmenin gelişimine engel olmak istiyorsak, markalaşmamak için tüm olumsuzlukları uygulamaya devam edebiliriz. Amacım kimseye öğüt vermek değil, güvenlik sektörünü meslek olarak personele kabullendirmeye çalışmak, hizmet sektöründe markalaşma konusunda personel faktörünün etkisini anlatmak. Eksiklerimden ve hatalarımdan dolayı şimdiden özür dilerim.